Zilkade Ayında Ne Olur?
Zilkade ayı, her yıl geldiğinde içimde bir şeylerin değiştiğini hissediyorum. Kayseri’nin serin havası, bu ayın başlangıcında sanki başka bir ruh haliyle karşılıyor beni. Her şeyin durgun, sessiz olduğu bu dönemde, insanın içindeki hisler de biraz daha yoğun hale geliyor. Gerçekten bilemiyorum, belki de bu ayın beni nasıl etkilediğini anlatmaya başladığımda daha iyi anlayacağım. Ama bildiğim bir şey var ki, Zilkade’nin geldiği günlerde duygularım bir şekilde katman katman açılmaya başlıyor.
Zilkade’nin Gelişi: İçimdeki Huzursuzluk
Zilkade ayı, her yıl benim için biraz hayal kırıklığı, biraz da umut karışımı bir ay olmuştur. Bir yanda yazın sonları, başka bir yanda ise yaklaşan kışın soğuk günleri vardır. O yüzden bu ay, her zaman bir geçiş dönemi gibi gelir bana. Sanki bir şeyler bitiyor, ama aynı zamanda başlamak üzere olan bir şeyler de var.
İçimdeki huzursuzluğu ilk hissettiğim an, Kayseri’nin akşamlarıdır. Gözlerim dışarıda, soğuyan havayı hissederken, içimde bir boşluk vardır. O akşamda tam olarak ne aradığımı bilmiyorum, ama Zilkade ayı bana hep böyle bir his verir. Hayatımda bazen bir şeylerin eksik olduğunu, başka bir yerde bir şeyin tamamlanmayı beklediğini hissederim. Zilkade’de o eksiklik daha da belirginleşir. Bazen birinin eksikliği, bazen ise ne yaptığımı tam anlamadığım bir dönemde olmanın huzursuzluğu.
“İşte tam Zilkade geldi, içimdeki belirsizlik de geldi,” derim kendi kendime. Ama yine de bir yanda, bu dönemin getirdiği yenilikleri beklerim. İçimdeki insan, hep umut eder; belki bu ay, bana beklediğim o yeni başlangıcı getirir.
Bekleyişin Yavaş Yavaş Dönüşmesi
Zilkade’nin içimdeki etkisiyle, Kayseri’nin şehri her geçen gün biraz daha farklı görünüyor. Kışın ilk soğukları, beni akşamları dışarı çıkmaya teşvik eder. Caddelerde yürürken, yüzüme çarpan soğuk rüzgar, sanki bir şeyleri arıyor gibi. Belki de Zilkade’nin bu soğuk havası, bana içsel bir temizlik hissi veriyor. O akşam yürürken, kendimi düşündüm; uzun zamandır umursamadığım, hep ertelenmiş bir sürü şey vardı. Ama her şey birdenbire daha netleşiyor.
Bir çay bahçesinde otururken, kafamda bir sürü düşünce vardı. O akşam, arkadaşlarımın yanında olmaktan çok, kendi iç sesime kulak vermek istedim. “Neler oluyor?” diye sordum kendime, ama cevabını almak pek de kolay değildi. Zilkade ayı, bazen bir yanda kaybolmuş, hayal kırıklığına uğramış bir duyguyu getirirken, bazen de bir umut, bir ışık arayışına giriyor insan. Bu ay bana her zaman bir adım daha ilerlememi söyler, ama o adımın nereye götüreceğini hiç bilemem.
Bir yanda içimde bir rahatsızlık, bir yanda da bir şeylerin değişeceği umudu. İçimdeki belirsizlik, Zilkade ayı boyunca giderek daha yoğun hale gelir. Zaten bana hep böyle gelir: Zilkade’de aradığını bulmak bir yana, bulduğunu da anlamak bir hayli zor olur. Kışın o ilk soğuk rüzgarları, bir yandan ferahlatırken, bir yandan da içimi ürpertiyor. “Hadi, bir şeyler değişsin,” diye içimden geçirdim, ama ne olursa olsun, bu ayda biraz daha belirsiz, biraz daha yavaş oluyorum.
Zilkade’nin Sonunda Bir Umut
O akşam yürürken, kafamda geçen bir sürü şey vardı. Kayseri’nin taşlı yollarında adım atarken, Zilkade ayının sonunda belki de her şeyin daha netleşeceğini düşündüm. Bu ay, her zaman kararsızlıkla geçiyor. Ama yine de içimde bir umut var. Bir şeylerin değişeceğini, belki de yeni bir dönemin başlayacağını hissediyorum. Her şeye rağmen, Zilkade ayı bana bir umut veriyor. Bir şeyler sona ererken, bir başka şeyin başlaması gerektiği duygusu.
Zilkade ayı, bana hep şunu hatırlatır: Geçiş dönemleri, zorlu olsa da önemli. Belirsizlik içinde yaşarken, aslında her şeyin bir anlamı var. Zilkade, zamanın yavaşça ilerlediği, ama her şeyin yeniden şekilleneceği bir dönemdir. Kayseri’nin gece sokaklarında yürürken, bu düşünceler aklımda dönerken, Zilkade’nin sadece bir ay olmadığını fark ettim. Bütün bir yılın dönüm noktası gibi. Her şeyin geçici olduğunu, ama her zaman yeni bir başlangıç için yer olduğunu hatırlatıyor.
Zilkade sonunda, hayatımdaki birçok şeyin birdenbire yerli yerine oturduğunu hissettim. Belki de Zilkade’nin özü buydu: Zorlukların, hayal kırıklıklarının arasında bir umut ışığı bulmak, yeniden başlamak. Ve belki de bu ay, bana her zaman ihtiyaç duyduğum o dönüşümü getiriyordur.